İyisiyle, kötüsüyle bir yılı daha geride bırakıyor ve 2024 yılına geçiş yapıyoruz. Yapıyoruz da 2024 yılı acaba nasıl enerjilerle gelecek bizlere? Onun incelemesini yapalım.
2023 bizler için sorumluluk alanlarının ve beraberinde baskılandığımız, zorlandığımız konuların değiştiği bir yıldı. 2024’ de başlayan olayların devamı niteliğini taşımakta. Bireysel olarak bu etkilerin değişimi 2026’yı bulacak gözükmekte.
2024’e geçen yıl olduğu gibi Merkür retrosuyla giriyoruz. Aralık ayında Oğlak burcunda retrıya başlayan Merkür, 4 Ocak’ta bunu sonlandırsa da Ocak ayının neredeyse ilk 3 haftası azalan bir şekilde gölgesini hissettirmeye devam edecek. Bundan başka 1 Nisan- 27 Nisan, 4 Ağustos- 31 Ağustos ve son olarak 25 Kasım-17 Aralık arası Merkür’ü yine retroda göreceğiz. Böylelikle haritalarımızdaki özel anlamlarının yanı sıra iletişim, mantık, hesap, ticaret, eğitim, ulaşım, yazım, çizim, imza gerektiren işlerde, trafikte, elektrikli , elektronik aletlerle ilglili daha dikkatli olmamız gereken zaman dilimlerini işaret edecek.

21 Ocak’ta rejenerasyon, dönüşüm gezegeni Pluto 2.kez Kova burcuna geçecek. Hatırlarsanız ilk olarak 23 Mart 2023’de Kova’ya geçmiş ama daha sonra retrosuyla halen transit etmekte olduğu Oğlak burcuna geri dönmüştü. Aslında 2. geçişinde de Kova burcunda uzun kalmayacak. 2 Mayıs’ta tekrar retroya başlayarak, Oğlak burcunun son derecesine, teftişe dönecek. Fakat 19 Kasım 2024 ile birlikte Kova burcuna geçecek ve Ocak 2044’e kadar burada kalacak. Gücün, zorlu bir şekilde otokrat, tiran, halkı hiçe sayanlardan, halka geçişini izleyeceğiz. Bu devrimlerle, isyanlarla gelecek görünmekte. Aynı zamanda bilimde ciddi değişimler hatta dönüşümler yaşanacak. Bazı öğretilerin geçmiş dönemde bilinçli olarak saptırıldığını görüp, bilimde yeni değişimlere yol alacağız. Yine bu süreçte bilimde çok daha derinleşilecek ve aslında kullanımını çoğu kişinin fark etmese de gördüğümüz nano teknoloji, çok daha yoğunlaşacak. İnsanlık adına faydanın yanı sıra bilimin gölge yönünün baskın kullanılmaya çalışılmasıyla da karşılaşabileceğiz. Dolayısıyla hem toplumsal, insan haklarına yönelik hem de teknolojik devrimlerle karşı karşıyayız. Ülke haritamızda Pluto’nun 8.ev geçişine devam ettiğini görmekteyiz. Bu durum doğal afetlerle ilişkilendirilebilir. Aynı zamanda ölümlerden ya da ölmekten beter eden durumlardan korunmak adına bizlerin akılcı kriz yönetimiyle ülke rejenerasyonumuzu, çürümüş yapının, uymayan aparatların bilinçli ve derin elenmesini , beraberinde gelebilecek dönüşümü işaret etmekte. Dilerim bunu yapabiliriz. Pluto’nun ülke haritamızdan geçişinin bir başka etkisi de dış borç yükümüzün ağırlığı ve savunma sanayi ile ilgili gelişmelerimiz. Dışa bağımlılıktan uzaklaşıp, gerçekten yerli üretime ağırlık verebilirsek bu bizim hem borç yükümüzü azaltacak hem de savunma sanayinde dünyanın önde gelenlerinden olmamıza imkan verecektir. Yeter ki biz üretelim! Üretelim ve dönüşelim!
Bir başka önemli göksel olay Jüpiter’in 26 Mayıs’ta İkizler burcuna geçecek olması. Dolayısıyla fırsatlarla ilişkilendirdiğimiz konular da değişecek. Yalnız Jüpiter İkizler burcunda zararda dediğimiz konumdadır. Dolayısıyla fırsatlardan yüksek kazanım beklemeden yol almak daha gerçekçi olabilir. İletişim, eğitim, turizm, ulaşım, ticaret, sosyal medya, yazım, çizim, reklam konularında hareketi göreceğiz. Zarardaki bir Jüpiter kötüyü, yozu değerli gibi gözümüze sokarcasına hareket edebilir. Örneğin bir konuyla ilgili bilgiyi alt yapısı yeterli olmamasına rağmen sağdan soldan toplayıp, derleyen ve kendinin gibi satmaya çalışanları da göreceğiz. Jüpiter , 21 Nisan’da Uranüs ile kavuşacak. Bu finans ekonomide, para piyasalarında, kriptolarda hareketliliği, dalgalanmaları getirecektir. 20 Ağustos ve 26 Aralık tarihlerinde Satürn ile zorlanacak. Bu noktada finansal, hukuksal, yurtdışını ilgilendiren işler, eğitim ya da sizlerin haritalarına göre işaret ettiği diğer anlamlarıyla sınanacak. Ülkemiz haritasında gizli işlere, düşmanlıkların artımına, uyuşturucu, suikast gibi konulara vurgu yaparken, tanınmış kapital sahiplerinin, önemli kişilerin ki bazılarının piyasaları manipüle ettiklerini de duyabiliriz, hapse girdiğine şahit olabiliriz.
Satürn, geçen yıl başladığı Balık burcu transitine devam etmekte. Dolayısıyla baskılandığımız, sorumlulukların hatırlatıldığı, düzene ihtiyaç duyulan konular değişmeden devam ediyor. Satürn, 30 Haziran – 17 Kasım arasında retro yapacak ve bizi düzenlememiz gereken noktalarda geri döndürerek, üzerinden yeniden geçmemizi gerektirecek. Bu süreçte daha önce de bahsettiğim gibi sulardan sıvılardan, denizlerden kaynaklı problemlerimiz devam edebilir. Yağmurların yağıp, barajların bir miktar dolmasına aldanmadan suyun verimli kullanımı da unutmuyoruz! Kıta sahanlığı, Kıbrıs, işgal altındaki adalarımız konusu gündemdeki yerini koruyabilir. Uluslar arası ilişkiler, turizm, dış ticaret, üniversitelerde eğitimin durumu, hava yolları, vize, pasaport, geçici sığınmacılara verilen kimlik, onlarla ilgili gelişmeler gibi konular gündem oluşturabilir. Sağlık sektöründeki ilaç sorunu, hammadde ya da bazı ithalata dayalı mal girişlerinde zaman zaman kesintiler ve maliyete, hukuksal gerekçelere dayalı sorunlar yaşanabilir. Arada eğitimde online mümkündür. Basın-yayın sektöründe de değişimleri gözlemlemeye devam edebiliriz.
Ay düğümleri Koç-Terazi aksında yolculuğuna devam ederken, 2024 içindeki dört tutulmanın üçü yine bu aksta gerçekleşecek. Bu süreçte her türlü ikili ilişki, ortaklık teste tutulmaya devam edecek. Kuzey Ay düğümünün Koç yönünde olması inisiyatif alıp, başlatan, girişimci , mücadeleci yapıyı öne çıkartmakta. Buna karşılık hangi konu olursa olsun birliktelikleri sorgulatırken, işlevini tüketmiş olanları ayrılıkların da çoğalmasına neden olacaktır. Ülke haritamızın 4-10 aksında gerçekleşen bu tutulmalar, hükümet, muhalefet, tüm üst düzey yöneticileri, topraklarımızı, güvenliğimizi, tarımımız, maden ve doğal kaynaklarımızla ilgili gelişmeleri de aktifleştirmekte.
Mars, bu sene 7 Aralık 2024 – 24 Şubat 2025 arasında retro yapacak. 28 Ekim 2023’de ülkemiz için önemli olan ve Güneş’imiz üstünde gerçekleşen tutulmayı da tetikleyecek. Dolayısıyla tutulma konuları eksik girişilmiş ya da girişilmemiş noktalarda geriye çekilip, yeniden hamle yapılmasını işaret edecek. Bu retro ülkemizde hem bankalara, finans piyasalarına, hazineye, halkı ekonomisine etki ederken, aynı zamanda iç işlerimizle ilgili gelişmeleri de gündemimize taşıyacak görünmekte.
Sonuç olarak başta da ifade ettiğim gibi yeni yılda 2023’de hareketlenen olayların devam ettiğini gözlemleyebiliriz. Bireyseller için 2026 yılı bu noktada belirteç gibi dururken, ülkemiz açısından 2027 ‘yi şartların yerine oturduğu zaman dilimi olarak söyleyebiliriz. Buna ek olarak 2028’in daha çok ilk yarısı da yine meclis ve konumunda otorite olanlar açısından önemli zamanların işaretçisi.
Yeni yılda tüm güzelliklerin sizlerle birlikte olması dileğiyle.
Azade Öksoy