ASTROLOJİK OLARAK 2026

2025’i geride bırakmaya hazırlanıyoruz. 2024’den 2025’e geçerken Satürn, Uranüs ve Neptün’ün burç değiştirecek olmalarından bahsetmiştim. Böylece konu, konunun ele alınışı ve sonuç farklılıkları ortaya çıkacaktı. Ama bu değişiklik bir ön gösterimdi. Çünkü halen devam eden 2025 yılı içinde retro hareketlerine başlayarak, bir önceki burçlarına döndüler ve son kontrollerini, düzenlemelerini yapıyorlar. Dolayısıyla 2026 yılı artık ipuçlarını aldığımız olayların farklı bir forma dönüşme yılı olacak ki ilk düzenlemeler, bitişler bazı konularda 2028 baharına kadar devam edecek. Bazılarında ise değişimleri 2033, 2039, radikal süreci gözettiğimizde 2044 başına kadar ilerletebileceğimizi söyleyebilirim.

Her ne kadar sonuna yaklaşsak da devam eden 2025’i nasıl hatırlıyoruz, hatırlayacağız? Bunu biraz örneklendirelim;

Geriye dönüp baktığımızda dışarıda Los Angeles yangını, 7.7 Mynmar, 8.8, 7.8 Kamchatka, 7.6 Arjantin, 7.4 Filipinler depremleri, Hamas-İsrail Savaşı ve Gazze dramı ardından imzalanan ateşkes ve yeniden başlaması olası saldırılar, Pakistan – Hindistan, İsrail – İran saldırısı, AB üyelerin dijital para birimi için ortak regülasyon paketinde anlaşması, papalık seçimi dikkati çekmekte.

Ülkemizde ise Kartalkaya ve orman yangınları, 5.9, 6.2, 5.3 Silivri , 6.1 Sındırgı, 5.5 ve 5.0 Simav depremleri, Ekrem İmamoğlu, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek gibi isimlerin tutuklanması ve belediyelere, yerel yönetimlere operasyonlar, kayyum atamaları, partiler arası akışkanlıkların artması, Gürsel Tekin’in CHP’ye kayyum atanması, Kuzey Irak’ta Pençe-Kilit Operasyonu’nda 12, C-130 kargo uçağımızın Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşmesi sonucu 20  askerimizin şehit olması, 2. açılım süreci ve Terörsüz Türkiye Komisyonu, İklim Kanunu’nun TBMM’de kabul edilmesi, ünlülere uyuşturucu, spor camiasına bahis ve şike operasyonları, kadın ve çocuk cinayetleri, ülke çapında genel boykot, Tufan Erhümran’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyti’nde cumhurbaşkanı seçilmesi, Papa’nın ülkemizi tartışılan ziyareti ve ayinleri, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack’ın içişlerimize karışan ‘’Türkiye Osmanlı milleti sistemine geçmeli.’’  ve cumhuriyetimizi hedef alan‘’1919’dan beri bizi engelliyor.’’ sözleri  2025’i belirleyenler.

Tüm bunlar ve devamı 2026 için kılavuz niteliğinde diyebiliriz.

Yıla 13 Mart’a kadar devam edecek olan ve bolluk, genişleme, şans ve fırsatla ilişkilendirilen Jüpiter’in Yengeç burcundaki retrosuyla giriyoruz. Burada enerjiler daha içe dönük çalışırken, beklentileri karşılamakta zorlanılabilir. Genel olarak herhangi bir konuda ilerleme olabileceği gibi finansal, hukuksal, yurtdışını ilgilendiren işlerde de şartlar kolay ilerlemeyebilir. Hatta kırılganlıkları da doğurabilir. Fakat Mart’ın ikinci yarısından sonra Mars’ın da etkisiyle daha hareketlilik mümkün olabilir. Ülkemiz açısından bu durum hükümeti, bakanları, yabancılarla, yurtdışıyla ilgili gelişmeleri, ekonomiyi, halkı, iç işlerini  ilgilendirdiği gibi  diplomatları, gençleri, eğitimi, risk ve spekülasyon içeren durumları da kapsamakta. Aralarda yumuşatıcı etkisi olsa da Jüpiter’in halka ve halkın cebine, finans piyasalarına destek etkisini  almakta zorlanılabilir. Hazine, Merkez Bankası ve maliye politikalarını ortak düzlemde buluşturmak kolay olmayabilir. 1 Temmuz’a kadar Yengeç burcundaki transitine devam edecek olan Jüpiter, daha sonra Aslan burcuna geçecek ve bu yolculuğunu 27 Temmuz 2027’ye kadar devam ettirecek. Yine ekonomiye, ticarete vurgu yaparken, komşu ülke ilişkilerini, eğitimi, basını, sosyal medyayı, iç turizmi de konuların içine katabilir. Yatırım tavsiyesi olmadığını belirterek Jüpiter’in Yengeç transitinin gümüş, Aslan transitinin ise altın yönlü çalışabilir. Borsa da bu transitten etkilenecektir.

2026 yılına girerken Satürn, Uranüs ve Neptün’ü başta da ifade ettiğim gibi bir önceki burçlarında görmekteyiz. Satürn ve Neptün, retro hareketlerini bitirmiş ve Balık burcunda birbirlerine çok yakın hareket etmekte. Neptün 26 Ocak’ta, Satürn ise 14 Şubat’ta Koç burcuna geçecek ve baş derecesinde birlikte ilerleyecekler. 324 yılda bir tekrarlanan bu birlikteliği milattan sonralı tarihlerde incelediğimizde her ikisinin de Koç burcunun 00° sinde olduğu zaman dilimine rastlayamamaktayız. Dolayısıyla bu görünümün önemi bir kez daha vurgulanmakta. Ve Pluto’dan da destek alacak olan ikili yeni baştan tohumun atılması ve bunun idealler doğrultusunda yapılmasını işaret etmekte. Bu güçlü dönüşümlerin sosyal konularda, halkın yararına, teknolojinin ve bilimin manipüle edilmeden ve gerçekçi, sistemli, doğru zamanda kontrollü çıkışlarla yapılması önem kazanmakta. Elbette enerjilerin gölge yönünü kullanacak olanları da hesaba kattığımızda, yanıldım dememek adına bir kez daha akılcılığın, doğru yön seçiminin, doğru kişilerle yola çıkmanın, ideallerin gerçeklikle paralelliğinin altını çizmek gerekmekte.

Satürn ve Neptün ikilisinin bu görünümü kabalistik yapının, din, spritüellik üzerinden kendi ajandalarının inşasında yeni bir boyutu açabilir. Aynı zamanda dünya geneli sosyopolitik, sosyoekonomik, yönetimsel değişimlere, su, denizler, kıta sahanlığı, gazlar, petrokimya temelli gelişmelere , mücadelelere, ayaklanmalara hatta savaşlara işaret etmekte. Patlamalar, yangınlar, kazalar, depremler, volkan aktiviteleri ivme kazanabilir. Sağlık, uyuşturucu konularında yeni yollar izlenebilir. Biyolojik savaş denemek isteyebilirler. Bu görünüm aynı zamanda dünya geneli siyasi skandallara da imza atabilir.

Ülke haritamızın tepe evinde gerçekleşecek bu kavuşum yönetsel değişimlere, üst mahkemelerle ilgili gelişmelere, ittifakların çözülmesine, idealler doğrultusunda yeni ittifakın doğumuna işaret etmekte. Yeni liderler ortaya çıkmaya başlarken, burada birleştirici noktanın koşulsuz şartsız sosyal adalet doğrultusunda halkın menfaatleri , ülkenin idealler doğrultusunda daha yukarı taşınması adına dönüşümü ve vizyonerlik olduğunu söyleyebiliriz.  Beraberinde görünen ve görünmeyen ideolojilerin analizi önem kazanmakta. Satürn – Neptün birlikteliği uluslararası ilişkileri, ithalat ve ihracatla, ekonomiyle ilişkili gelişmeleri, dış borçları, savunma sanayi ile ilgili konuları, geçici koruma statüsündeki sığınmacıları, yurt dışı ile bağlantılı davaları, Ruhban Okulu’nu ülke gündemine yerleştirecek görünmekte. Neptün’ün sisle ilgili olduğunu hatırlarsak, dikkatli yol almamız gereken bir dönem.

2026’nın 2025’den devir aldığı bir diğer görünüm de Uranüs’ün İkizler transiti. Yılın başında Boğa burcundaki retro hareketini sürdüren Uranüs, 2 Şubat’ta retrodan çıkacak. 26 Mart’ta da Mayıs 2033’e kadar kalacağı İkizler burcuna temelli geçiş yapacak. Sadece parada değil her alanda dijitalleşmenin hız kazandığını, boyut değiştirdiğini göreceğiz. Bu yazılımdan, donanıma, ürün çeşitliliğine ve fonksiyonelliğine kadar bilişim teknolojisini bağlayacak. Bilimdeki gelişmeler hızlanacak. İletişim, uydu sistemleri, haberleşme, ulaşım, taşımacılıkta çığır açıcı etkilerle ortaya çıkabilir. Sürücüsüz, uçan arabalar yaygınlaşırken, dünya dışı medeniyetlerle etkileşim artabilir. Sibernetik, siber teknolojiler çok gelişirken hem insanlığa fayda yönünü hem de gölgesini görebiliriz. Ülkelerin her türlü yapay zeka tabanlı uygulamaya kontrollü geçmesi ve gençlerini donanımlı yetiştirmesi, olası sorunlar ve ilerleyen yıllarda yapay zekanın insanlığı teslim almasının önündeki etkin faktörlerden olacaktır. İnsanlık geneli ışınlama teknolojisi ile tanışabilir. İnternet platformları üzerinde eğitim çok daha yaygınlaşabilir. Uranüs aynı zamanda devrimlerle, isyanlarla da ilişkilidir. Bu durum dünya genelinde farklı yerlerde kendini gösterebilir. Yönetimler, yöneticiler, yönetim biçimleri değişiyor.

Uranüs’ün 26 Nisan’da İkizler burcuna bu geçişi, ülke haritamızda daha öngörülmez, ani gelişmeleri de beraberinde tetikleyebilir. Teröre, saldırılara, iç tansiyonu yükseltici olası her türlü girişime, suikast gibi durumlara, patlamalara, yangınlara açık bir süreç. Terörsüz Türkiye Komisyonu ve internet üzerinden ulaştığım veriye göre 4 Nisan 1949 doğum tarihini temel aldığımızda, haritasında Koç burcu vurgulanan Öcalan ile ilgili gelişmeler gündem oluşturabilir. Fark edilmesi ve kontrolü zor olaylar için güvenlik tedbirlerimiz önem taşımakta. Bu dönemde yine hastaneler, hapishanelerle ilgili gelişmeler yaşanabilir. Sendikal sorunlar görülebilir. Ülkemiz bu dönemde ar-ge çalışmalarına önem verirse, olumlu gelişmeler yakalanabilir. Hıfzıssıhha ve askeri hastaneler yeniden açılabilir.

2026 yılında başlayacak bir diğer değişim de 2016’dan sonra tutulmaların yeniden Aslan – Kova aksına kaymaya başlaması. Böylece artık siyasi arenadaki değişimlerin, ülke kredimizi etkileyen gelişmelerin yanı sıra uluslararası konular ki buna davalar, kimlik, pasaport, vize konuları da dahil, eğitim ve basın, medya, sosyal medyadaki değişimler, ulaşım, haberleşme ve iletişim konularını ilgilendiren gelişmeler de daha belirginleşebilir. Sınırlarımızda, komşularımızla ve civarımızdaki gelişmelerden etkilenebiliriz. Ve yine yer hareketliliği açısından önem oluşturabilir. Yıl geneline baktığımızda 17 Şubat, 12 ve 28 Ağustos tutulmaları dikkati çekiyor. Enerjileriyle daha öne çıkan tarihleri bu yıl sonu 25 Aralık’ta kesinleşecek Mars’ın Mars’ımızla yapacağı görünümden başlatmak iyi olabilir. Zaten yılbaşı ve öncesi de yine Pluto ile sert açılanacak. Zorlayıcı enerjiler Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarına da dikkati çekmekte. Ara tarihleri yıl içinde öncesinde bildirmenin dışında 11, 16, 18 Ocak, 3, 15, 16, 25, 27 Şubat, 19, 20, 22 Mart, 7, 13, 19 – 26 Nisan, 14, 22, 30 Mayıs, 12, 18, 21 Temmuz, 8, 22, 27, 30 Ağustos, 14, 18,19 Eylül, 12 Kasım tarihleri ve civarı ilk etapta öne çıkmakta.

Görüldüğü üzere daha önce de ifade ettiğim gibi 2025’de yaşadığımız olayların devamı ve çözüme giden yol şeklinde bir yıl bizi beklemekte. Daima iyiliğin yanında olunan, doğru seçimlerle, yön kaybetmeden yeniliklere, güzelliklere yelken açacağınız bir yıl sizlerle olsun.
Azade Öksoy

Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

Yazar:

İstanbul doğumlu olan Azade Öksoy, İTÜ Matematik Mühendisliği Bölümü mezunudur. İÜ AUZEF Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümünde ikinci üniversite eğitimine devam etmektedir. Astroloji eğitimini Astroart Astroloji Okulu ASA’dan almasının ardından , merkezi İngiltere’de olan Profesyonel Astrologlar Birliği APAI ’nin de sınavlarına girerek, bu kuruluşun üyesi olmuştur. Yanı sıra Profesyonel Astroloji Organizasyonu OPA’nın da üyesidir. Klasik astrolojinin yanı sıra, uranyen astroloji ve asteroidler eğitimini de tamamlamıştır. Uzmanlık alanlarında ise seçimsel , finansal, astrokartografi ve dünya astrolojisi eğitimlerini bitirmiştir. Danışmanlıklarında ve yazılarında klasik ve uranyen astroloji tekniklerini, asteroidler ve uzmanlık dallarıyla beraber kullanmaktadır. Yazılarını blogu ve sosyal medya hesaplarından da paylaşmaktadır. Facebook : https://www.facebook.com/azade.oksoy Twitter : https://twitter.com/azade_oksoy Instagram : https://www.instagram.com/azadeoksoy/ Telegram : t.me/azadeoksoy

Yorum bırakın