Astrolojide gezegenlerin birbirleriyle yaptıkları kavuşumların başlattıkları döngüler öngörümde fazlasıyla kullanılır. Jüpiter ve Satürn, jenerasyon gezegenleri olarak adlandırılır ve uzun soluklu yörüngelerinin de etkisiyle gerçekleştirdikleri döngülerde yarattıkları etkiler kuşakları etkiler. Bu ikili her 20 yılda bir kavuşum gerçekleştirir ve önlerindeki döneme şekil vermede katkı sunarlar.

Jüpiter büyümeye, gelişmeye yönelik hareketlerle,şansla, zenginlikle, iyimserlikle, vizyon, felsefe, inanç geliştirme ve adaletle ilgilidir. Dünya astrolojisinde hukuk mekanizmasını, akademiler ve akademisyenleri, eğitimi, kültürleri, bankaları, büyük kapital sahiplerini, diplomatları, uluslararası ticareti, turizmi, dini kurumları anlatır.
Satürn ise sabırla, sorumluluklarla, sınırlarla, sistem kurma ile, yavaşlayarak, daralarak mükemmele ulaşmayla ilgilidir ki bu yolda zorlanmanın katkısıyla,depresif etkileri yaratabilir. Dünya astrolojisinde ise devletleri, otoriteyi, yönetimleri, yasaları, düzeni, ambargoları, kamuyu, sendikaları, örgütlü yapıları, sivil toplum kuruluşlarını, inşaatları, madenleri, kıtlığı işaret eder.

20 şer yıllık dönemlerin şekillendirilmesinde rol oynayan bu ikilinin bir önceki kavuşumları 2000 yılında olmuş ve ardından gelen döneme damgasını vurmuştur. Yaşananları ülkemizden örneklerle hatırlayalım. O yıl IMF ile stand by anlaşması imzalanmış, Merkez Bankası tarafından belirlenen sabit kur uygulamasına geçilmiş, faizler ise piyasa koşullarınca belirleniyordu. Kasım ayında yaşanan likidite sorunu ile bankaların açık pozisyon kapatma hamleleri, faizleri bir anda yukarı çıkartmıştı. MGK toplantısında Bülent Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer arasındaki tartışma mali piyasaları fitilledi. 21 Şubat’ta dolar 686.000 TL iken 920.000 TL ye tırmandı. Tarihimize ‘Kara Çarşamba’ olarak geçen, döneme ait bu en büyük krizde gecelik faizler %6200 lere kadar çıkarken, bankalar birbirlerine %7500 den bile borç vermedi. Yapılan örtülü develüasyonla TL’nin değeri %40 kadar düştü. Milli gelirimiz 200 milyar dolardan, 150 milyar dolara inerken, 10000 den fazla şirket iflas etti. Enflasyon %70 i geçti. Vatandaş, esnaf ayaklandı.

Yine çoğunluğun hatırlayabileceği bir başka Jüpiter Satürn kavuşumu ise 1 Ocak 1981’de yaşandı ki 1980 çıkarken açıklanan enflasyon rakamları %108 idi. Süregelen siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklarla 12 Eylül’de darbe yapılmıştı.
Bir başka örnek ise 1961 yılında Oğlak burcunda gerçekleşen kavuşum! Kavuşumun hemen öncesinde Bakanlar Kurulu istifası yaşanıyor, Yassıada duruşmaları devam ediyor, İngiltere’nin varlığını yine üzerimizde hissediyorduk! Kraliçe Elizabeth, Menderes ve arkadaşlarının idamını engellemek için Ankara’ya geliyordu. Kavuşumla birlikte ise Anayasa referandumu yapılıyor, İmralı’da 2000 mahkum isyan çıkartıyor, Yüksek Adalet Divanı Aralarında Celal Bayar ve Adnan Menderes’in de bulunduğu 15 kişiye idam cezası veriyordu.
Görüldüğü üzere Jüpiter ve Satürn’ün kavuşum yılları pek de kolay başlamayan dönemlerin işaretçisi. 2020 yılı boyunca Satürn ve Jüpiter, Pluto’nun da birlikteliğiyle zaman zaman oldukça yakın görünümlerde yılı şekillendiren oldular. Bizler de hep birlikte dünya genelinde kaotik denilebilecek bir yıl yaşadık, yaşıyoruz. Corona kabusu ile tanıştık. Toplu hapis olduk. Hastanelerde yer bulmak sorun oldu. Doktorlar, insanüstü performansları ile yılın kahramanları oldular. Şehirler arası, ülkeler arası sınırlar kapandı. Ticaret, turizm yavaşladı, durma noktasına geldi. Yüz yüze eğitim durdu ve bilimsel ve ekonomik gelişmişlik, altyapılar elverdiği ölçüde online eğitime geçildi. Ekonomisi kuvvetli ülkeler kendi halklarına destek vermeye çalışsa da ekonomik sistem çöktü, çökecek. Şimdi 21 Aralık’ta Satürn Jüpiter kavuşumu sert görünümlere son damgayı vurmaya hazırlanıyor. Bundan sonra şimdiye kadar yaşanan enerjilerin halkların üzerindeki etki ve tepkilerini gözlemleyeceğimiz bir dönem olacak. Gelişmeler materyalizmin ön planda tutulmasından, entelektüelliğe, bilgiye, bilime, insani boyutlara taşınacak. Süreç, Satürn ve Jüpiter’in yapacağı zorlayıcı görünümlerle de zaman zaman olandan daha fazla sertleşecek. Bir yandan diktatörler gitmemek için olanca baskılarını kullanırken öte yandan ezilen uyanıp, diklenecek. İnsanlığı sorgularken, kurallarını da yeniden yazmaya çalışacağız.
Bu çerçevede neler olabileceğine bakarsak; iş yerlerinin kapanması, el değiştirmesi,iflaslar, işsizlik oranlarının artışı, banka batıkları, devirleri ile dünya yakın tarihin en önemli ekonomik daralmasına, derin depresyona yol alınmakta. IMF ile masaya oturan, borçlanan, borçlarını yapılandıran ülkeler görebiliriz. Yaşananlar sonucu halk, halkçılık kavramları yeniden değer bulmaya başlarken, özelleştirmelerin problemleri daha fazla ortaya çıkabilir. Hükümetler, tiran, diktatör, halkının yararına iş yapmayan yöneticiler halk isyanlarıyla, ayaklanmalarla, darbelerle karşılaşabilir. Sınır sorunları, parçalanmalar, yönetim biçimlerinde değişimler görülebilir. İnanç çatışmaları gözlemlenebilir. Dini yapılanmaları kontrol edemeyen uluslar Neptün’ün Koç’a geçişiyle din temelli savaşların körüklenmesine sebep olabilir. Büyük karmik ödeşmeleri, kamu yararına davaları görebiliriz. Burada çeşitli skandallar patlak verebilir.
Yasalarda belirgin değişimleri görebileceğimiz bir süreç. Sendikalar, sivil toplum kuruluşları yine bu dönemde dikkati çekebilir. Sancılı olayların ardından değer kavramı maddeden insana, insanlığa değişmeye başlayacak. Bu durum yoksulluğu, yoksunluğu, kıtlığı tetiklerken, insanlar daha hesaplı para harcama eğiliminde olabilir. Kapitalizmin beyinlere şırınga ettiği ’ borçlan, fazlasıyla al’ mantığından uzaklaşılabilir. Uranüs Boğa geçişinin de katkısıyla yine kapitalizmin tuzaklarından bozulan eşyayı atmanın yerine tamir etmek yeniden canlanabilir. İnsanlar komün yaşam tarzını tercih etmeye başlayabilirler. Satürn’ün Oğlak burcundan geçişi sırasında kimin ne kadar liyakat sahibi olduğunu sorguladık. Şimdi ise bilgi ve bilimin vurgulanmasıyla gerçekte bilgisi eksik fakat bilgili gibi davrananlar göze batmaya, sistemden elenmeye başlayacaklar. Bilim insanlarına değer artacak. Tabii bu arada bilimi insan yararına ya da gölge yönüyle, zararına kullananların da ayırımı yapılacak. Bilimde, teknolojide önemli gelişmeler yaşanacak. Bilime ve bilgiye, çağdaş eğitime, insanına yatırım yapan toplumlar kazanan olacaklar. Bu noktada bireylerin de hangi yaşta olursa olsun kendilerine nitelikli yatırımlar yapmaları, var olanları değerlerini sosyal gruplar içinde paylaşarak toplumsal gelişime katkı sunmaları önem kazanacak. Satürn, Jüpiter kavuşumu ve Kova’daki transitleri uluslararası ticareti, turizmi yeniden şekillendirecek görünmekte. Düzenlemeler bazı yasakları da getirebilir. Fakat tepkileri de beraberinde gelebilir. Bu süreçte sığınmacılar sorunu da dikkati çekebilir. Ülkeler arası siyasi, askeri ve ekonomik birlikteliklerin yapılarında değişimler, çözülmeler görülebilir. Uranüs ile de kare açılar yapacak olan ikili hem çeşitli kazalara hem depremlere hem de volkanik aktivitelere sebep olabilir.
Azade Öksoy