Güzellikleriyle, zorluklarıyla bir yılı geride bırakıp, yeni bir yıla geçmenin heyecanını taşıyoruz. Burada hemen bana 2023, 2022’den daha kolay mı olacak dediğinizi duyar gibiyim. Maalesef pek öyle olmayacak. Gelin biraz göz gezdirelim!
Öncelikle 2023 yılına 12 Ocak’a kadar sürecek olan Mars ve 18 Ocak’a kadar sürecek olan Merkür retrolarıyla giriyoruz. İletişim, anlaşma, sözleşme yapmak ve ilerleyebilmek için zor süreç devam ediyor. Epeydir iki ileri bir geri modunda yapıp, yapıp zaten geri düşüyorduk. Her iki gezegenin de retrodan çıkması, işleri daha akıcı hale getirecektir. Fakat şunu da hatırlatmalıyım ki Mars’ın out of bounds ya da exdec dediğimiz konumda olduğunu ve girişimlerin, mücadelelerin oldukça yüksek oktavlı geliştiğini yazmıştım. Bu durum 5 Mayıs’a kadar devam edecek. Sonrası Mars daha normale dönse de bu sefer de Venüs’ün, Mars’ın bayrağını devir aldığını gözlemleyeceğiz ki Venüs, diplomasi, denge, para ile de alakalıdır. Ülkemiz haritasında hem Güneş’imizin de içinde bulunduğu 5 ve 11.evlerimizi ilgilendirmekte. Astroloji bilmeyenler için yazarsak ; bahar ayları hem otorite, üst düzey yönetici konumunda olanları, ülkemizi, sadece hükümeti değil muhalefet kanadı yöneticilerini, mensuplarını, yine bu kanattan düşün insanlarını, gazeteci, yazar vs. yi gençleri ilgilendiren gelişmeleri, anayasa çalışmalarını, meclisi, milletvekillerini, belediyeler ve belediye başkanlarını, ülkemizin NATO, AB gibi kurumlarla igili durumları, ülke güvenliğimizi ve finans piyasalarını içiren gelişmeleri işaret etmekte. Yani gündem oldukça dolu!
2023, yıla çift retrolu girmenin yanı sıra önemli gezegen değişimleriyle de anılacak. Pluto, 23 Mart’ta kısa bir süreliğine Kova burcuna girecek ve gelişmelerle ilgili fragmanı göreceğiz. Aslında bunu bir başka yazıda ele alacağımdan. Yine de burada dünya üzerinde halkların dirilişine, gücün otokrat, tiran yöneticilerden, halka geçişine yardımcı olacağını söyleyeyim. Şu var ki ülkelerde kendi alt yapıları doğrultusunda gelişecek şekilde sosyal demokrasinin oluşabilmesi oldukça sancılı bir süreçte şekillenecek. İnsan hakları ve eşitlik talepleriyle birlikte halk hareketleri artacak. Ülke yönetimleri, yöneticileri devrilecek, sınırlar değişecek. Bazı ülkeler radikal sağı deneyimelecek. Örneğin, İran’da Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle başlayan olaylar şu anda olduğu konumdan daha da sertleşecek ve yakın gelecekte İran’da rejim değişikliğini görebileceğiz.
Pluto’nun bir başka etkisi de teknolojik, bilimsel konulara olacak ki onu sadece çok çeşitli alanlarda gelişim olarak değil silahlar üzerinde de gözlemleyeceğiz. Halen dünyanın çeşitli bölgelerinde savaş devam ederken nükleer silahların kullanımı gündeme geliyor. Pluto’nun 2023’de Kova’da kısa kalacağı bu dönemde bu yönde tehditler olsa da umudum kullanılmayacağı yönünde. Ayrıca bu süreçte bilim ve siyaset de dahil her kategoride, güçten düşme endişesi taşıyan güç odaklarının, sahip oldukları potansiyeli daha manipülatif kullanacaklarını göreceğiz. Pluto’nun ülke haritamızdan geçişi ise bizler için adeta yeniden doğmak durumunda olduğumuz, zorlu bir sürecin işaretçisi. Ekonomik sistemden tutun, yaşanması beklenen doğal afetler karşısında can kaybını azaltabilmek adına tedbiri öğrenmeye kadar.
Bir başka önemli gezegen Satürn, 8 Mart’ta Balık burcuna geçiyor ve 25 Mayıs 2005’e kadar burada transit edecek. Bu süreçte sıvılardan, sulardan, denizlerden, derelerden doğabilecek sağlık ve yaşam koşullarını etkileyen problemler yaşanabilir. Ülkelerin denizlerdeki faaliyetlerinde artış, deniz savaşları yaşanabilir ki 2026’da Neptün’ün Koç burcuna geçmesi bu durumu daha belirginleştirebilir. Bizde adalar, Kıbrıs, kıta sahanlığı sorunları olarak ortaya çıkabileceği gibi donanmamızın daha güçlendirilmesini bekleyebiliriz. Yine bu etki 2019 yılında sizlere paylaştığım su kaynaklarımızı etkileyecek. Bu sebeple devlet eliyle su kaynaklarımızın tasarruflu yönetiminin önemi vurgulanmakta. Bir kez daha vurgulamak istiyorum ki çok yakın gelecekte su ve su kaynaklarının kullanımı dünyada silah kadar önem kazanacak. Yine bu dönem uyuşturucu sorunuyla daha farklı mücadele etmemizi, çözüm getirmemiz gerekliliğini görebiliriz. Sağlık hizmetlerinde, ilaca erişimde sorunlar artabilir. Dünya genelinde din, spritualizm yoluyla insanları kontrol etme arzusunda olanların iştahları kabarabilir. Ülkemiz için oldukça önemli olan ve değişimin esas bu tarihler civarı ve sonrası gerçekleşmeye başlayacağını işaret eden, 28 Ekim’’de gerçekleşecek Boğa Ay tutulması, istiklal mahkemeleri haritasını da tetiklemekte. Satürn’ün ülke haritasından geçişi zaman içinde yönetsel değişimleri işaret etse de şu dönemde uluslararası ilişkilerde, dış ticarette, yurtdışı ile ilişkili davaları da kapsayan konularla ilgili gelişebilecek baskıları göstermekte.
Jüpiter, 16 Mayıs’ta şu anda transit etmekte olduğu Koç’tan, Boğa burcuna geçecek. Şu anda demir-çelik, inşaat malzemeleri, cam gibi sektörlere etkisinin metaya, kıymetli madenlere, gıdaya yöneldiğini görebiliriz. Venüs, 23 Temmuz ve 4 Eylül arasında retro hareketini yapacak. Bu süreçte 17-24 Ağustos ve 13 Eylül-21 Eylül arası Jüpiter ile de sert görünüm yaparak, gerek diplomasiyi gerekse piyasaları sarsabilir. Bu civarlar konumunda önemli olanlarda görev değişimlerini getirebilir.
Boğa-Akrep aksında meydana gelen tutulmalar 5 Mayıs ve 28 Ekim Ay tutulmaları şeklinde gerçekleşerek, 8 yıl ara verecek. 20 Nisan’da ve ardından da 14 Ekim’de gerçekleşecek olan Güneş tutulmaları ile artık Koç-Terazi aksına geçiş yapıyoruz. Ekonomik, ticari alanda zorlukların daha da artacağı bir yıl öngörebiliriz.
Mars’ın 12.evimizden geçişi konusunda epeydir endişelerimi dile getirmekteyim. Gizli düşmanlıkların aktif olduğu, suikastlere, saldırılara açık bir süreç. 10 Nisan ile birlikte bu enerji daha açık hale gelecek. Tansiyonun yüksek göründüğü Mayıs dahil bu dönemler oldukça öne çıkmakta. Seçim normal belirlenen 18 Haziran Pazar günü yapılsa ya da diğer bir olasılıkla 14 Mayıs’a çekilse de hükümette bir değişiklik olmayabilir. Bu değişim 2024’ü takiben gerçekleşebilir. Fakat önümüzdeki aylar beklenmedik bazı gelişmelere gebe görünmekte. Burada güvenlik ve yargıyı ilgilendiren durumlar olasıdır. Yine bu dönemde geçici sığınmacıların yanı sıra ABD’nin de faaliyetlerine dikkat edilebilir. Aslında yılın ilk yarısı oldukça yorucu. Bunların tarihlerini sosyal medya hesaplarımdan bölüm bölüm paylaşacağım. Fakat 15 Nisan-9 Mayıs, 17 Mayıs-24 Mayıs, 17-18 Haziran tarihleri arası krizlere açık görünmekte. Aynı zamanda 18 Nisan- 6 Mayıs arasında Venüs-Mars ikilisi exdec durumda olacaklar. Bu da diplomatik, hukuki, finansal, güvenlik dahil mücadele gerektiren her konunun üst oktavdan vurgulanacağını öngörebiliriz.
Yeni yılın hepinize sağlık ve mutluluk getirmesi dileklerimle.
Azade Öksoy